19 Eylül 2013 Perşembe

Benim Evim Benim Seçimim




                                   

Hangi yaş grubunda olursak olalım, birçok insanın hayallerinde kendine ait bir ev vardır. Daha ev ortada yokken hangi odaya ne koyacağımızı kafamızda kurarız.

Ev kurmak, eğer öğrenci değilseniz biraz maliyetli bir iştir. Fayanslarından, duvar boyasına... Aksesuarlar için bile geniş bir bütçe ayırmak gerekiyor. Bence fazla popüler renkler kullanamamak en doğrusu. Modası birkaç yıla geçecek olan renklerden uzak durun, eviniz size ömürlük lazım. En azından uzun soluklu mobilyalardan yana kullanın tercihinizi.



Özellikle küçük bir eviniz varsa, mobilyalarınızı ve duvar boyanızın rengini beyaz ve beyaz muadili renklerden yana kullanın. Açık renkler evinizi daha geniş gösterecektir. Odalarınız küçükse aynaları bol kullanmaktan  kaçınmayın. Şayet odalarınız büyükse eğlenceli aksesuarlar kullanın. Evinizi dilediğiniz renklere boyayın. Hatta tekbir renge bağlı kalmayın, evinizi karakterinizle özdeştirin.


Evinize temizliği zor olacak aksesuarlar almaktan kaçının. Daha sonrasında sinirlenir atmak zorunda kalabilirsiniz. Halılarınızın, koltuk takımlarınız ağır olmamasına özen gösterin. Ve evin en önemli kombinlerinden biri olan perdeler içinde sade kumaşlar seçin.



İyi alışverişler...

Nostaljik Eşyalar

Eski eşyalarımızın özlemini duyarız bazen. Kimileri sevdiklerimizden kalan hatıralardır. Kimileri de sevdiğimiz bir yerden aldığımız için hep bir hatırası olan eşyalardır. Ben de bugün küçük ama benim için çok önemli olan bir eşyamı anlatacağım sizlere.

Dört köşesi de çizilmiş, eskiden mavi olan şimdilerde yaşlandıkça altında grilikleri görülen bir radyom var. Adı, Cızırtı. Mikrofonu andıran hoparlörün hemen üstündeki kara tekerleği döndürdükçe kanaldan kanala atlar. Fakat iyi bir müzik dinlemek için artık mavinin hiç gözükmediği antenini kaldırıp radyoyu cebime koyarak gezdirmem gerekir. Günlerce çekmecede tıkılıp kalmanın sıkıntısını ufak bir gezintiyle atan radyo boğazını temizledikten sonra başlar nağmeler çıkarmaya.  Hele kendine gelip de güzel bir şeyler çalmaya başlayınca radyonun cebimden dışarı taşan köşesinde, radyo elime geçtiğinden beri takıldığını bildiğim tuşu zorlayarak sesi yükseltmeye çalışırım. Bazen de defalarca tur atarım kanallarda, kızarım, cebimden çıkarır koyarım bir kenara. İşte o zaman tiz bir ses duyulur. Bu sesin altından gelen yarım, kırık ezgi akrabalıkları çekilmez bir dert bırakır radyoya: Ağlayan sözcüklerin altında neşeli ezgiler. Acaba mavi değil de kırmızı olmayı düşünmüş müdür? Mavi erkek rengi olduğuna dair toplumsal bir baskı vardır ya, dedem de bu nedenle mi satın alırken mavi rengi seçti? Bilmiyorum. Tahminden öte değil. 



Radyom, bana yakınken ve bir de pili bitmezken maharetini gösterir. Dayanamaz, yeniden alıp koyarım cebime, antenini sıkıştırmaya çalışırken biraz homurdanır ve sonra devam eder çalmaya. Bilgisayarım ve müzik çalarım emrimden hiç çıkmadıkları için beni daha çok memnu etseler de radyom kadar saygı duyulacak yaşta olmadıkları için bu yazının anlatısı cep radyosu olma sınavlarından üç santimle elenmiş dedemden kalma mavi radyomdur.

18 Eylül 2013 Çarşamba

Zorluklara Hazırlıklı Olun

Büyük firmalar, markaları ve ürünleri konusunda gece gündüz çalışarak ilerleme ve büyüme peşinde koşarlar. Markaları, ürünleri ve hizmetleri iyileşip tutuldukça firma olarak ilerilere taşınır ve büyürler. Büyüme ise daha büyük sorumluluklar ve yönetilmesi daha zor bir yapıyı ortaya çıkarır. Verimliliğin denetlenmesi, firma büyüdükçe zorlaşır.

İnsan Kaynakları Eğitimi


Bir şirketin çalışan verimliliği birçok faktöre bağlıdır. Maddi tatmin, şirket içi uyum, fiziksel faktörler, yönetim sistemi gibi durumlar çalışanların verimliliğini etkiler. Tüm bu değişkenlerin kontrol altında tutulması ve çalışanlardan maksimum verim alınabilmesi için dengelenmesi gerekmektedir. Bu da ancak doğru bir insan kaynakları yönetimi ile mümkün olur.

İstanbul Business School, İnsan Kaynakları Yönetimi Mikro MBA Eğitimi ile bu konuda donanım kazanmak isteyenlere fırsat sunuyor. İyi bir insan kaynakları eğitimi alıp doğru iletişim kurmayı, şirket içi dengeleri sağlayıp verimlilik elde etmeyi öğrenmek isteyenler bu eğitimi kaçırmamalı.

İstanbul Business School bu eğitimin yanında Dijital ve Sosyal Medya Pazarlama Mikro MBA Eğitimi ile de dijital dünyanın pazarlama kurallarına hakim olmak isteyenlere kapılarını açıyor.

Sosyal medya ve dijital dünya, pazarlama çalışmalarının klasik iletişimlere göre daha karışık ve fazla noktadan yapıldığı yerler. Klasik iletişim çalışmalarında markalar, hedef kitle özelliklerini araştırmalarla ya da kişisel gözlemlerle belirleyip iletişim çalışmalarını hazırlayan konuşur ve hedef kitlenin mesajlarını benimsemesini bekler. Bu tek taraflı durum, dijital dünyada markayla konuşan hedef kitlenin için işine girmesiyle birlikte gerçek bir iletişime dönüyor ve bu durum daha dikkatli ve her dakika hazır olmayı gerektiriyor. Tüketiciler dijital dünyada klasik ortama göre daha hata affetmez durumdalar ve kendilerini dinlemeyen markayı benimsemiyorlar. Sosyal medyada tüketiciyi dinlemek de yetmiyor, markaların hedef kitlenin jargonunu bilip o dilden konuşmaları gerekiyor.

Pazarlamanın dijitalleşmiş hali iletişimcileri her zamankinden daha fazla zorluyor ve her zamankinden daha fazla bilgi ve donanım gerektiriyor. İstanbul Business School'un sektör uzmanları tarafından örnek olay incelemeleri ve uygulamalı workshop'larla verilecek olan sosyal medya eğitimi, dijital dünyada konuşmak isteyenlerin doğru ve sağlam bir iletişim için gerekli birikimi sağlamasına yardımcı oluyor.

10 Eylül 2013 Salı

Yönetmek "Denetlemek" Değildir

Yönetme fiili, "Yön" belirteci ve "Etmek" fiillerinin birleşmesinden oluşmuştur. Yani özü "Yönlendirmek", "Yol göstermek"tir. Günümüz iş dünyasında ise yönetmek ve yöneticilik, bir çeşit denetçilik olarak algılanmakta ve hiyerarşik yapıda yöneten, görevi olarak sadece astlarının denetimlerini üstlenmektedir. Oysa iyi bir yönetici, bulunduğu iş koluna dair bilgilere hakim olmalı, karşılaşılan sorunlar karşısında esnek davranıp problemlere çözüm üretebilmeli ve en önemlisi liderlik ettiği insanların performansını yukarıya çekip sahip olduğu ünvanın anlamını yerine getirerek onlara "Yol gösterme"lidir.

Yönetim Eğitimi


IBS, Yönetim ve Liderlik Mikro MBA Eğitimi ile, yöneticilik eğitimi almak isteyenler için cazip bir imkân sunuyor. Yöneticinin sahip olması gereken temel bilgiler olan misyon, vizyon vs. gibi değerlerin anlatımıyla başlayacak olan program, grup çalışmaları, büyük liderlerin vizyonlarının incelenmesi, başarılı bir yönetimin araçlarının anlatılması gibi öğretiler içerecek.

Daha önce Hilton Otelleri'nde yönetici olarak görev alan ve İrlanda Ulster Üniversitesi'nde yönetim eğitimi veren Selim Geçit tarafında verilecek program, 4 hafta sürecek. Selim Geçit'in yanında, sektörde deneyim kazanmış ve yıllarca önemli şirket ve holdinglerde üst düzey yöneticilik yapmış kişiler de programa misafir eğitmen olarak katılıp deneyimlerini katılımcılarla paylaşacaklar.

Yöneticilik Eğitimi


Yöneticilik, sermayeye sahip olup şirket kurarak tepeden inme patronluk değildir. Yönetici olmak, sıkı bir disiplin ve bilgi birikimi gerekir. Eğer yönetici olmak istiyorsanız ilk adımı atın ve işi profesyonellerinden öğrenin.