Kişinin kendini geliştirmesi tüm
eğitim kurumlarının ona öğretebileceğinden daha önemli ve etkilidir. Okullar
bize çok şey öğretiyor doğru. Fakat hangimiz, gerçek yaşamın okuldan sonra
başladığını inkar edebiliriz ki. Okul teorik bir eğitimdir. Hayat ise tümüyle
pratikten ibaret. Hayat, size kurtarma sınavı yapmaz. Hatta çoğu zaman,
işaretlediğini silemezsin bile.
Sorun hayat sınavına hazırlıklı
şekilde mi başlamak istiyorsunuz yoksa onu da bir gece öncesine mi bırakacaksınız?
Hayata hazırlıklı başlamak için ise, öncelikle size verilen eğitime ek olarak
kendi kendinizi de eğitmeniz gerekmektedir. Peki bu nasıl mümkün olabilir? Koca
eğitim kurumlarının bana veremediğini, ben kendi başıma nasıl edinebilirim?
gibi sorular sorduğunu duyar gibiyim. Merak etmeyin. Nasıl ki her hastalığın
bir ilacı var, bunun ilacı da kitaplar.
Öncelikle amacınızı ve isteğinizi
doğru belirlemeniz gerekmekte. Hayat karşısında sizi güçsüz kılan ne? Bunu
sorun kendinize. İlerlemenize ne engel oluyor? Hayata karşı savunma sisteminizi
geliştirmenizin önüne ne geçiyor? Bunu belirleyin. Küçük şeyleri kendinize dert
mi ediyorsunuz örneğin? Hedefe ulaşmak isterken izleyeceğiniz yolu mu
çizemiyorsunuz? Yeteneklerinizin farkına mı varmak istiyorsunuz? Ki mutlaka
henüz açığa çıkmamış bir yeteneğiniz vardır. Ben okuduğum kitaplar sayesinde
bunu öğrendim. İşte tam da bu noktada, her ne kadar birçokları kötülese de
kişisel gelişim kitaplarını, onlar size yol gösterici olacaktır. Bir fener
olacaktır önünüzü ayınlatan.
Aksi halde karanlıkta, el
yordamıyla yön bulmaya çalışırken kaybolabilirsiniz.
Sonra birden sabah olur,
bakarsınız ki hiç olmak istemediğiniz bir yerdesiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder